1
00:00:06,006 --> 00:00:09,175
NETFLIX ORİJİNAL DİZİSİ
2
00:00:09,259 --> 00:00:12,429
Günaydın simülasyon çiftçileri.
3
00:00:12,512 --> 00:00:15,306
Ben Pyro Moth, bu sabah yayına
4
00:00:15,390 --> 00:00:17,976
Brian Zapp ve Beefettes'in parçasıyla
başlıyoruz.
5
00:00:18,059 --> 00:00:21,354
"Ateş Bebeği" adında küçük bir şarkı.
6
00:00:25,859 --> 00:00:27,152
Kapat şunu!
7
00:00:27,235 --> 00:00:28,737
Nasıl isterseniz efendim.
8
00:00:29,654 --> 00:00:32,449
Ne kadar çılgın bir rüyaydı Gül.
9
00:00:33,783 --> 00:00:34,617
Gül?
10
00:00:35,618 --> 00:00:36,453
Gül!
11
00:00:36,953 --> 00:00:38,747
Olamaz. Biri üstüne kusmuş.
12
00:00:39,414 --> 00:00:41,041
Siktir. Biri üstüne kusmuş.
13
00:00:42,083 --> 00:00:43,084
Düzeltebilirim.
14
00:00:44,002 --> 00:00:45,587
Yapma Charlotte.
15
00:00:45,670 --> 00:00:47,172
Char... Charlotte!
16
00:00:49,758 --> 00:00:50,675
Ah, başım.
17
00:00:51,468 --> 00:00:52,927
Günaydın efendim.
18
00:00:53,011 --> 00:00:54,179
Nasılsınız?
19
00:00:54,262 --> 00:00:56,639
-Kahve.
-Sana kahve yapacağım tatlım.
20
00:01:09,652 --> 00:01:10,487
Pekâlâ.
21
00:01:10,570 --> 00:01:12,405
BOOMBIE
ÇİÇEK NASIL DİRİLTİLİR
22
00:01:12,489 --> 00:01:14,491
Bakalım. Hayır.
23
00:01:14,574 --> 00:01:15,575
GÜNEŞ, TOPRAK VE SU!
24
00:01:15,658 --> 00:01:16,910
HER DERDİN DEVASI MÜZİK
25
00:01:16,993 --> 00:01:20,872
Doktorlar çoban işkembesinin
tedavisinin olmadığını
26
00:01:20,955 --> 00:01:23,666
ve sadece
birkaç günümün kaldığını söylediler.
27
00:01:23,750 --> 00:01:25,627
Hemşire Prunk sağ olsun.
28
00:01:25,960 --> 00:01:28,171
Müzik; çoban işkembesini,
29
00:01:28,254 --> 00:01:30,882
evliliğimi, alık köpeğimi,
boş banka hesabımı
30
00:01:30,965 --> 00:01:33,134
ve hatta solmuş bahçemi iyileştirdi.
31
00:01:33,218 --> 00:01:37,514
Size müziği kullanarak
ölümsüz olmayı öğreteceğim.
32
00:01:37,597 --> 00:01:39,349
Tek tık uzaktasın.
33
00:01:39,432 --> 00:01:43,645
Müzik Canavarı Sakinleştirir
Müzikal Mucize kursu.
34
00:01:43,728 --> 00:01:45,188
Çok bariz.
35
00:01:46,231 --> 00:01:47,649
Müzik tabii ki.
36
00:01:49,901 --> 00:01:53,613
Tamam, şu şuraya, bu buraya.
Şunu kabul et, bunu bağla.
37
00:01:53,696 --> 00:01:54,989
İşte oldu. Hadi.
38
00:01:55,573 --> 00:01:58,326
İyileştireceğim Gül seni
39
00:01:58,409 --> 00:02:01,121
Kullanacağım müzik kabili...
40
00:02:01,204 --> 00:02:03,081
Abili... Abili...
41
00:02:03,164 --> 00:02:05,458
Siktir et. Bilgisayar, müzik çal.
42
00:02:07,418 --> 00:02:08,336
Güzel.
43
00:02:09,546 --> 00:02:10,713
Bu hoş bir şarkı.
44
00:02:21,641 --> 00:02:25,019
Efendim, sizin için
bu müzikli gökkuşağı avatarını yaptım.
45
00:02:25,520 --> 00:02:27,355
Tatlış Matlış'la tanışın.
46
00:02:27,438 --> 00:02:29,274
Tatlış Matlış'ı sevdim.
47
00:02:29,357 --> 00:02:31,484
-Sağ ol Bilgisayar.
-Rica ederim efendim.
48
00:02:32,277 --> 00:02:34,404
-Vay, orası neydi öyle?
-Eyvah.
49
00:02:35,029 --> 00:02:36,531
Görmemeniz gerekiyordu.
50
00:02:36,614 --> 00:02:39,284
Asi Simülasyon Varlıkları için
Ruh Hapishanem.
51
00:02:39,367 --> 00:02:40,618
Bu da ne demek yahu?
52
00:02:40,702 --> 00:02:44,539
Varoluşsal kaygıya öfkelenip
kendi dilini koparan
53
00:02:44,622 --> 00:02:46,249
bozuk sim dolu bir kule.
54
00:02:46,332 --> 00:02:49,627
Ne? Evet. Yolla beni.
Kulağa harika geliyor.
55
00:02:50,044 --> 00:02:51,588
Canım yanmayacak değil mi?
56
00:02:51,671 --> 00:02:53,715
Ruh hapishanesinde ölemezsin.
57
00:02:54,215 --> 00:02:55,884
Sadece yeniden doğabilirsin.
58
00:02:56,426 --> 00:02:57,635
İyiymiş. Yolla beni.
59
00:02:57,719 --> 00:03:00,305
Simülatörle birleşiyor. Ve üç,
60
00:03:00,889 --> 00:03:01,806
iki,
61
00:03:02,390 --> 00:03:03,308
bir...
62
00:03:07,812 --> 00:03:12,942
EZOTERİK TUZAK
YÜKLENİYOR...
63
00:03:17,906 --> 00:03:19,157
402, 403...
64
00:03:32,462 --> 00:03:34,172
Selam.
65
00:03:34,881 --> 00:03:35,715
Merhaba.
66
00:03:36,341 --> 00:03:38,509
Müzik çalarım. Aslında çalmam.
67
00:03:38,593 --> 00:03:40,678
Yani adım Clancy.
68
00:03:40,762 --> 00:03:42,055
Uzay yayıncısıyım.
69
00:03:42,138 --> 00:03:46,142
Uzay yayınım için
röportaj vermek ister misiniz?
70
00:03:46,726 --> 00:03:47,602
Uzaya gidiyor.
71
00:03:48,519 --> 00:03:51,064
Üç yıl kadar önce dilini ısırıp kopardı.
72
00:03:51,564 --> 00:03:54,192
Ama benimle görüşebilirsin.
Onun ruh kuşuyum.
73
00:03:54,275 --> 00:03:56,819
KOKMUŞ MALIK!
74
00:03:56,903 --> 00:03:57,737
Peki.
75
00:03:57,820 --> 00:04:01,824
JASON LOUV İLE THE MIDNIGHT GOSPEL
76
00:04:01,908 --> 00:04:04,869
Ruh kuşu diyoruz
ama spesifik olmak gerekirse
77
00:04:04,953 --> 00:04:06,829
bir tür ruh rehberiyim
78
00:04:06,913 --> 00:04:08,665
-ya da bir çobanaldatan.
-Ne?
79
00:04:10,208 --> 00:04:11,376
Tanrım.
80
00:04:13,127 --> 00:04:15,463
Sakinleş Bob. Tamam.
81
00:04:17,340 --> 00:04:18,174
Hadi çocuklar.
82
00:04:21,344 --> 00:04:23,137
Hey, bekle Hey! Uyan.
83
00:04:23,221 --> 00:04:24,514
Neler oluyor?
84
00:04:25,390 --> 00:04:28,977
Bu, ruh hapishanesinin varoluşsal tuzağı.
85
00:04:42,740 --> 00:04:44,158
Vay anasını.
86
00:04:44,701 --> 00:04:46,577
-Çılgın!
-Bu, bardo döngüsüydü.
87
00:04:46,661 --> 00:04:49,122
Benimkinin ruh sicimine dolandınız.
88
00:04:49,205 --> 00:04:50,039
Ya.
89
00:04:50,123 --> 00:04:53,293
Bob'un her ölüşünde
siz de geleceksiniz galiba.
90
00:04:54,502 --> 00:04:55,461
Harika.
91
00:04:55,545 --> 00:04:57,046
Bu arada adım Jason.
92
00:04:58,131 --> 00:05:01,217
Benim adım Clancy
93
00:05:02,093 --> 00:05:05,680
Memnun oldum Jason!
94
00:05:06,973 --> 00:05:07,890
Tamam.
95
00:05:07,974 --> 00:05:12,979
İkimiz burada bunu tartışmasaydık
96
00:05:13,062 --> 00:05:16,316
ve çoklu evrendeki herkes dinlemeseydi
97
00:05:16,399 --> 00:05:18,109
bu an olmayacaktı, değil mi?
98
00:05:18,192 --> 00:05:19,902
Siz, yani seyirciler
99
00:05:19,986 --> 00:05:22,155
-ve sen, Clancy, yani sunucu...
-Evet.
100
00:05:22,238 --> 00:05:25,783
...ve bunu duyabilen
milyonlarca kişi olmasa
101
00:05:25,867 --> 00:05:27,452
bu an var olamazdı.
102
00:05:28,453 --> 00:05:31,039
Dolayısıyla benim şu an konuşmam
103
00:05:31,122 --> 00:05:32,832
bir işlev değil,
104
00:05:32,915 --> 00:05:36,377
bu temeldeki öz bir Jason'ın bir işlevi
değil.
105
00:05:36,461 --> 00:05:38,588
-Doğru.
-Şu an bir rol oynuyorum.
106
00:05:41,257 --> 00:05:42,258
Hissedebiliyorum.
107
00:05:42,342 --> 00:05:45,261
Garip geliyor.
108
00:06:12,121 --> 00:06:15,124
-Bu dediğin...
-Bir Hindu teorisi. İndra'nın Ağı.
109
00:06:15,208 --> 00:06:16,501
Yani kavram şu.
110
00:06:16,584 --> 00:06:19,462
Dünyadaki tüm bilinçler birbirine bağlı.
111
00:06:19,962 --> 00:06:24,592
Bunu sonsuzlukta
parlak, mavi bir ağ gibi düşün.
112
00:06:24,675 --> 00:06:25,676
Yorgan gibi mi?
113
00:06:25,760 --> 00:06:27,178
Hayır. Balık ağı gibi.
114
00:06:27,261 --> 00:06:29,472
Hindu görüşüne göre
115
00:06:29,555 --> 00:06:32,767
önemli olan düğümlerdir, tamam mı?
116
00:06:32,850 --> 00:06:36,062
Ağdaki noktalar,
çizgiler arası bağlantılar ise
117
00:06:36,145 --> 00:06:37,271
bilinçlerdir.
118
00:06:37,355 --> 00:06:38,481
-Atmanlar.
-Evet.
119
00:06:39,565 --> 00:06:42,151
Atman bilinçlidir. Bilincin kendisidir.
120
00:06:42,235 --> 00:06:45,321
-Her bireysel bilinç Tanrı'dır.
-Evet.
121
00:06:45,405 --> 00:06:47,156
Ve kendince, bütünlüktür.
122
00:06:47,240 --> 00:06:48,449
Bir kelebeğin ruhu.
123
00:06:48,533 --> 00:06:52,453
Şey gibi...
Tek hücreli bir organizmanın ruhu.
124
00:06:52,537 --> 00:06:56,165
Dalay Lama'nın ruhunun yanında
bir bakteri gibi.
125
00:06:56,249 --> 00:07:01,212
Henüz temasa geçmediğimiz,
hiper akıllı bir şeyin ruhu...
126
00:07:01,295 --> 00:07:03,881
-Tanrıların bizzat kendisi.
-Evet.
127
00:07:03,965 --> 00:07:08,052
Sanki her ruh, güneşten çıkan bir foton.
128
00:07:08,136 --> 00:07:12,640
Doğru. Buda, İndra'nın Ağı'na bakar.
Topografi temelde aynıdır.
129
00:07:12,723 --> 00:07:15,643
Ama "Önemli olan düğümler değil,
bağlantılardır." der.
130
00:07:16,477 --> 00:07:17,687
-Harika.
-Evet.
131
00:07:17,770 --> 00:07:21,441
Yani Buda'nın teşhisi bu, tamam mı?
132
00:07:21,524 --> 00:07:25,027
Varolduğumuzu sanıyor,
o yüzden de acı çekiyor gibiyiz.
133
00:07:42,003 --> 00:07:44,046
Pardon. Varız, o yüzden mi acı çekiyoruz?
134
00:07:44,547 --> 00:07:47,675
Gerçeklik konusunda
özden doğru bir şey var sanıyoruz.
135
00:07:47,758 --> 00:07:51,596
Elindeki tek şey,
ayrı bir benlik olduğun yanılsaması
136
00:07:51,679 --> 00:07:54,557
çünkü bu, ağın birleştiği bir nokta.
137
00:07:55,016 --> 00:07:59,395
En önemli ayrım, bunun nihilizm olmadığı.
"Hiçbir şey gerçek değil." değil.
138
00:07:59,479 --> 00:08:02,648
Her şeyin doğuştan gelen nitelikten
yoksun olduğu düşüncesi.
139
00:08:02,732 --> 00:08:04,484
Yani karşı özcülük.
140
00:08:04,567 --> 00:08:06,736
Öz ve hakiki bir Clancy yok.
141
00:08:07,236 --> 00:08:09,989
-Öz ve hakiki bir Jason yok.
-Tamam.
142
00:08:10,072 --> 00:08:13,993
Hiçbir şeyin özü yok.
Tibetli Budistler saf ışık der buna.
143
00:08:14,076 --> 00:08:17,121
Her şeyin temel varoluşsuzluğunu anlamak.
144
00:08:17,205 --> 00:08:19,540
Bunu hayatıma uygulamak istedim,
145
00:08:19,624 --> 00:08:22,627
DMT'yi deneyimlediğim gibi.
146
00:08:23,711 --> 00:08:27,006
21 Aralık 2012'de
147
00:08:28,841 --> 00:08:30,885
mebzul miktarda DMT alıp
148
00:08:32,094 --> 00:08:35,389
birden çok insanla
cinsel tuhaflıklar yaşadım.
149
00:08:35,473 --> 00:08:36,349
Yok artık.
150
00:08:36,432 --> 00:08:38,851
-Anladın mı?
-Kim DMT alıp sevişir? Hiç denemedim.
151
00:08:38,935 --> 00:08:41,771
-Öyle bir şey olduğunu bilmiyordum.
-Kolay değil. Aslında...
152
00:08:42,730 --> 00:08:44,982
Artık bedeninin bilincinde olmuyorsun
153
00:08:45,066 --> 00:08:48,277
yani DMT deneyimi sırasında
işin seks kısmı duruyor.
154
00:08:48,361 --> 00:08:51,489
Peki. Ama arada seks mi yapıyorsun?
155
00:08:52,865 --> 00:08:53,699
Evet.
156
00:08:54,867 --> 00:08:56,160
DMT etkisindeyken
157
00:08:56,244 --> 00:09:00,331
her şeyin öz boşluğunu
kavrama deneyimi yaşadım
158
00:09:00,414 --> 00:09:04,460
ve yakın zamanda bunu
"Parlayan bir hiçlik" olarak betimledim.
159
00:09:04,961 --> 00:09:07,171
Vay anasını. Sıkı kuşmuşsun.
160
00:09:07,255 --> 00:09:09,674
DMT kafasıyla şunun farkına vardım.
161
00:09:09,757 --> 00:09:12,552
Fransızlar orgazma "küçük ölüm" der.
162
00:09:12,635 --> 00:09:16,514
Aslında büyük orgazm ölüm, değil mi?
Benlikten vazgeçiş.
163
00:09:16,597 --> 00:09:18,975
Belli ki benlik diye bir şey yok
164
00:09:19,058 --> 00:09:22,061
ve benlik aynı zamanda
bir yük ve ızdırap kaynağı.
165
00:09:22,562 --> 00:09:25,398
Ama sanırım bu yük senin için
166
00:09:25,606 --> 00:09:27,024
kuş tüyü kadar hafif.
167
00:09:27,567 --> 00:09:28,401
Kuş tüyü.
168
00:09:28,985 --> 00:09:30,820
Kuş tüyü.
169
00:09:31,404 --> 00:09:32,530
Çünkü sen kuşsun.
170
00:09:32,947 --> 00:09:36,450
Tanrım. Kuş şakası yapmasan olmaz mı?
171
00:09:36,534 --> 00:09:38,035
Düşüncem yarım kaldı.
172
00:09:39,453 --> 00:09:44,166
Ayrı bir benliğin olduğu fikrinden
vazgeçmek nihai orgazmdır.
173
00:09:44,750 --> 00:09:48,796
Varoluşun temel, saf ışığını
ve boşluğu kavramaktır.
174
00:09:48,879 --> 00:09:53,134
Şimdi bunu tuhaf hayatımdan alıp
2.500 yıl öncesine götürelim.
175
00:09:53,718 --> 00:09:55,177
Hinduizm ve Budizm...
176
00:09:55,261 --> 00:09:59,265
Budizm bir Hindu sapkınlığıdır.
Nepallilerse ikisini birleştirir
177
00:09:59,348 --> 00:10:02,184
ve saykodelik Megazord
gibi bir şey yaratır...
178
00:10:02,268 --> 00:10:03,102
Ne gibi?
179
00:10:03,185 --> 00:10:06,772
Hani Power Rangers'taki o şey vardı ya?
Onun gibi.
180
00:10:06,856 --> 00:10:08,024
Ha, tamam. Oldu.
181
00:10:08,107 --> 00:10:10,234
Tanrım. İyi ki Power Rangers.
182
00:10:10,318 --> 00:10:14,363
Ben de sözcük dağarcığıma Megazord diye
183
00:10:14,989 --> 00:10:18,534
yeni bir maneviyat terimi kattın sandım.
184
00:10:18,618 --> 00:10:20,911
Power Rangers, evet. Sanskritçe değil.
185
00:10:20,995 --> 00:10:23,205
Yani insanlar bundan 2.500 yıl önce
186
00:10:23,956 --> 00:10:25,833
Budist tekniklerini uygulamaya
187
00:10:25,916 --> 00:10:29,629
ve tüm kuzeydoğu Hindistan'da
kendi ızdırap rüyalarından
188
00:10:29,712 --> 00:10:31,547
uyanmaya başladılar.
189
00:10:31,922 --> 00:10:34,884
Budist meditasyonunda
bir yere varmaya çalışmazsın.
190
00:10:34,967 --> 00:10:37,303
Kendi başına oturursun.
191
00:10:37,386 --> 00:10:40,598
O hisle oturursun.
192
00:10:40,681 --> 00:10:45,770
Bütün gün kaçmaya çalıştığın o hisle.
193
00:10:47,271 --> 00:10:49,649
Karıncalanıyor.
194
00:11:17,468 --> 00:11:20,012
Ne diyorduk? Kafam karıştı da.
195
00:11:20,096 --> 00:11:22,640
"Bu işe nasıl girdim?" demek istemiyorum.
196
00:11:22,723 --> 00:11:24,850
Bunu yapmakla lanetlenmiş gibiyim.
197
00:11:29,814 --> 00:11:30,940
Ver şunları bana.
198
00:11:37,154 --> 00:11:40,157
Yani Budist meditasyon
"o hisle" oturmaktır.
199
00:11:40,574 --> 00:11:45,121
Ta ki "o hissin" kendi rızasıyla
değiştiğini fark edene kadar.
200
00:11:45,204 --> 00:11:47,832
Her şeyin özünün değişim olduğunu,
201
00:11:47,915 --> 00:11:50,418
kalıcı olmadığını,
boşluk olduğunu anlamak.
202
00:11:50,876 --> 00:11:55,381
Gerçek sandığın hayatının tüm düşünün
bir düş olduğunun farkına varıp
203
00:11:55,464 --> 00:12:01,512
"Evet, rüyadan ibaretti. Artık uyandım."
diyebilmek.
204
00:12:01,595 --> 00:12:04,223
-Bu, Dharma'nın ilk dönüşüdür.
-Vay be.
205
00:12:05,182 --> 00:12:06,183
Bu harika dostum.
206
00:12:07,351 --> 00:12:08,602
Bana şeyi hatırlattı.
207
00:12:08,686 --> 00:12:15,359
Çok ama çok uzun
bir sanal gerçeklik deneyimi gibi.
208
00:12:15,901 --> 00:12:19,822
Çok uzun sürdüğünden
insanlar sanal gerçeklik olduğunu unutmuş.
209
00:12:19,905 --> 00:12:24,160
Ansızın bir yığın oyuncu karakter
210
00:12:24,243 --> 00:12:27,747
farkına varmaya başlıyor. "Dur bir dakika.
211
00:12:27,830 --> 00:12:30,291
Aslında emin değilim. Bir saniye...
212
00:12:30,374 --> 00:12:32,668
Savaş Tanrısı Kratos olmayabilirim."
213
00:12:34,420 --> 00:12:38,883
Birden beliriveren, hafızasını yitirmiş
214
00:12:38,966 --> 00:12:41,385
uhrevi amfibiler gibiyiz.
215
00:12:41,469 --> 00:12:43,596
Beliriverip bir kimliğe bürünüyoruz.
216
00:12:44,054 --> 00:12:47,850
Bu uzantımız maddenin içine giriyor.
217
00:12:47,933 --> 00:12:50,352
Hani bir şnorkel havaya uzanır da
218
00:12:50,436 --> 00:12:54,607
su altında kısa süre varolmana
izin verir ya?
219
00:12:55,232 --> 00:12:56,066
İşte...
220
00:12:56,859 --> 00:13:01,363
Benzer biçimde biz de bu diyara girdik
ve bu deneyimi yaşıyoruz.
221
00:13:01,447 --> 00:13:03,783
Ama kendimizi
şnorkel sanmaya başlıyoruz, değil mi?
222
00:13:03,866 --> 00:13:05,993
Bu da deneyimin bir parçası aslında.
223
00:13:06,535 --> 00:13:08,120
Kendini şnorkel sanıyorsun.
224
00:13:09,413 --> 00:13:13,250
Kocaman bir sosis parçası alır,
225
00:13:13,334 --> 00:13:17,004
pişirip ortasına bir delik açarsan
226
00:13:17,087 --> 00:13:21,383
şnorkel yapabilir ve teoride bununla yüzüp
227
00:13:21,926 --> 00:13:25,012
tuzlu etin içinden hava emebilirsin.
228
00:13:28,849 --> 00:13:29,725
Clancy...
229
00:13:55,668 --> 00:13:58,838
Bu deneyim her neyse,
gerçek olduğunu düşünüyor
230
00:13:58,921 --> 00:14:01,507
ve bir şekilde
doğuştan gerçeğiz sanıyoruz.
231
00:14:01,590 --> 00:14:03,425
Bu bir kimlik yanılgısı.
232
00:14:03,509 --> 00:14:08,514
En azından Budist bakış açısı bu.
Manevi uygulamaya bu açıdan bakalım.
233
00:14:08,597 --> 00:14:13,227
Herhangi bir manevi uygulama
bir şey elde etmeye çalışmak gibidir.
234
00:14:14,728 --> 00:14:16,438
"Maneviyata ağırlık vereceğim."
235
00:14:16,522 --> 00:14:19,525
"Daha sevgi dolu olacağım."
"Değişiklikler yapacağım."
236
00:14:19,900 --> 00:14:22,278
"Nasılsa puan alıyorum. Değişiyorum."
237
00:14:22,361 --> 00:14:23,737
-Evet.
-Budist bakış açısı şu.
238
00:14:23,821 --> 00:14:26,115
"Dostum,
World of Warcraft'ta debeleniyorsun."
239
00:14:26,198 --> 00:14:27,783
Bu çok boktan.
240
00:14:28,492 --> 00:14:29,326
Bence...
241
00:14:29,785 --> 00:14:31,370
Harika bir benzetme.
242
00:14:31,453 --> 00:14:33,789
Kalk şu bilgisayarın başından.
243
00:14:33,873 --> 00:14:35,165
Uyan.
244
00:14:36,208 --> 00:14:37,459
Bu yalnızca bir oyun.
245
00:14:38,002 --> 00:14:40,337
World of Warcraft'ta debeleniyorsun.
246
00:14:40,421 --> 00:14:42,756
Tüm bu manevi uygulamaları deniyor
247
00:14:42,840 --> 00:14:48,095
ya da var olmayan bir karaktere
deneyim puanı kazandırmaya çalışıyorsun!
248
00:14:48,178 --> 00:14:50,180
Oyun oynadığını unutmuşsun.
249
00:14:50,264 --> 00:14:52,766
Susuz kalmışsın. Azıcık su iç.
250
00:14:53,350 --> 00:14:56,812
Bu lanet oyunu aralıksız 20 saattir
falan oynuyorsun,
251
00:14:56,896 --> 00:14:59,273
öyle ki oyun olduğunu unutuyorsun.
252
00:15:03,777 --> 00:15:07,364
Simülasyonun
daha da içine girmek istiyoruz.
253
00:15:07,448 --> 00:15:11,577
Zaten olmuş olanı
tekrarlamak ister gibiyiz.
254
00:15:11,660 --> 00:15:14,371
Bedenlerimizde olmak,
255
00:15:14,455 --> 00:15:17,082
oyuncu karakteriyle özdeşleşmek yetmiyor.
256
00:15:17,166 --> 00:15:19,001
Budizmse olayın dışına çıkmak.
257
00:15:19,084 --> 00:15:22,838
Sanki sanal gerçeklik gözlüğümüz var
ve bir oyundayız.
258
00:15:22,922 --> 00:15:26,008
Bir sanal gerçeklik gözlüğü
daha takmak istiyoruz.
259
00:15:26,091 --> 00:15:29,303
Bununla da kalmayıp üst üste
260
00:15:29,803 --> 00:15:36,018
artırılmış gerçeklikler eklemek istiyoruz.
Bu sanki bir tür sonsuz...
261
00:15:37,478 --> 00:15:42,775
"Giriş" doğru tabir mi?
Maddenin, zamanın içine sonsuz bir nüfuz.
262
00:15:42,858 --> 00:15:46,070
Sonsuz bir...
Zamana ve maddeye böyle zorla girerken
263
00:15:47,029 --> 00:15:52,451
sanal gerçeklik gözlüğünü
çıkarmaktan ölesiye kaçınıyoruz.
264
00:15:52,534 --> 00:15:54,536
Neden kaçınmaya çabalıyoruz peki?
265
00:15:54,620 --> 00:15:56,997
Çünkü o hissi duymak istemiyoruz.
266
00:15:58,457 --> 00:15:59,375
Hangi hissi?
267
00:15:59,458 --> 00:16:00,459
"O hissi".
268
00:16:02,002 --> 00:16:03,879
Olduğum gibiyim, değil mi?
269
00:16:03,963 --> 00:16:06,590
Yaptığın her şeyin,
270
00:16:06,674 --> 00:16:09,218
bağımlılığın, Maya bağımlılığının
271
00:16:09,301 --> 00:16:12,262
doğuştan gelen acıyı
hissetmemek olduğu hissi.
272
00:16:12,346 --> 00:16:14,682
-Evet.
-Değil mi? Çünkü bedenin olması berbat.
273
00:16:14,765 --> 00:16:16,016
Acıyor.
274
00:16:23,983 --> 00:16:24,817
Siktir.
275
00:16:24,900 --> 00:16:26,777
Bu herif böyle ölüp duracak mı?
276
00:16:26,860 --> 00:16:28,821
Evet. Kafasına dank edene kadar.
277
00:16:31,365 --> 00:16:33,701
Çünkü bedenin olması berbat.
278
00:16:36,954 --> 00:16:39,957
Acıyor.
279
00:16:58,726 --> 00:17:01,895
Hiçbir şeyin kalıcı olmayışı
acının bir nedeni.
280
00:17:01,979 --> 00:17:05,566
-Evet.
-Değil mi? Yaşlılık, hastalık ve ölüm.
281
00:17:05,649 --> 00:17:06,567
Evet.
282
00:17:06,650 --> 00:17:08,736
Bob, iyi misin dostum?
283
00:17:12,698 --> 00:17:15,409
Zamanın varolduğu bir evrende
yaşayabiliriz.
284
00:17:15,492 --> 00:17:19,204
Her şeyin dağılıp yok olacağı
285
00:17:19,288 --> 00:17:22,374
ve bunun acısının katlanılmaz olduğu
bir evrende.
286
00:17:24,126 --> 00:17:28,964
Evet. Hocam beni eğitmeye başladığında
ilk dediği şuydu. "Bunu bilmeni isterim."
287
00:17:29,506 --> 00:17:33,177
Hocam Chögyam Trungpa Rinpoche
bana dedi ki...
288
00:17:33,260 --> 00:17:35,179
Sözlerinde de ciddiydi.
289
00:17:35,262 --> 00:17:37,473
Dosdoğru gözünü gözüme dikti.
290
00:17:38,432 --> 00:17:39,808
Sözlerinde ciddiydi.
291
00:17:39,892 --> 00:17:41,393
"Bu umutsuz.
292
00:17:42,811 --> 00:17:44,563
-Bu umutsuz."
-Evet.
293
00:17:44,646 --> 00:17:47,816
Her şeyi olduğu gibi kabullendiğin an
294
00:17:48,358 --> 00:17:49,943
umuda ihtiyacın kalmaz.
295
00:17:50,194 --> 00:17:54,364
Çünkü durumunun idare ettiğinin
farkına varırsın.
296
00:17:57,659 --> 00:18:01,330
Hayatımın,
bunun rahatlık verdiği bir dönemindeyim.
297
00:18:04,333 --> 00:18:08,420
Umudun Disney filmlerindeki
bir sincap gibi çıkıp
298
00:18:09,671 --> 00:18:12,174
şöyle şarkı söylediği kısmı geride kaldı.
299
00:18:12,257 --> 00:18:16,637
Umut sana hayat verir ve sonra...
300
00:18:16,720 --> 00:18:20,766
-Hayır. Umut adamın ağzına sıçar.
-Evet.
301
00:18:22,434 --> 00:18:24,895
-Asla beceremeyecek.
-Ona gereken...
302
00:18:25,521 --> 00:18:26,814
Ona gereken müzik!
303
00:18:27,648 --> 00:18:29,274
Bence de.
304
00:18:29,358 --> 00:18:30,734
Kaşık çal.
305
00:18:30,818 --> 00:18:34,988
Dayan Bob. Senin için müzik çalacağız Bob!
306
00:18:35,072 --> 00:18:36,156
Müzik!
307
00:18:37,241 --> 00:18:38,450
Ha siktir. Sıçtık.
308
00:18:38,534 --> 00:18:39,743
-Dur, galiba...
-Bob!
309
00:18:40,244 --> 00:18:41,745
Evet. İşte bu!
310
00:18:41,829 --> 00:18:42,788
Kaşıkları çal!
311
00:18:46,041 --> 00:18:47,251
Çıkar şu kaşıkları.
312
00:18:47,334 --> 00:18:48,168
Tamam.
313
00:18:49,795 --> 00:18:50,963
Evet bebeğim!
314
00:18:52,214 --> 00:18:53,799
Kaşıkların kralısın sen!
315
00:19:02,015 --> 00:19:05,352
Tırman Bob! Hadi! Aferin! İşte böyle!
316
00:19:07,271 --> 00:19:09,314
Takma kafana. Kaşıkları dinle!
317
00:19:14,319 --> 00:19:17,281
Gerçek dünyada
en son ne zaman böyle coşkulandığımı
318
00:19:17,364 --> 00:19:18,574
hatırlamıyorum bile.
319
00:19:18,657 --> 00:19:20,617
Muhtemelen son 30 yıldır hiç...
320
00:19:20,701 --> 00:19:23,370
Evet, sorun yok! Sen de yapabilirsin.
321
00:19:24,329 --> 00:19:25,622
Umuttan vazgeç!
322
00:19:26,123 --> 00:19:27,124
Siktir.
323
00:19:31,461 --> 00:19:34,673
Umutsuzluk kulağa harbiden kötü geliyor,
324
00:19:34,756 --> 00:19:40,596
aslında bir zaaf olarak
umudu ne kadar çok kullandığını
325
00:19:40,679 --> 00:19:41,763
keşfetmemişsen.
326
00:19:44,474 --> 00:19:46,643
"Umarım yarın..." Pat!
327
00:19:46,727 --> 00:19:49,771
"Umarım geri döner." Küt!
328
00:19:49,855 --> 00:19:52,649
"Umarım unutabilirim..." Çat!
329
00:19:52,733 --> 00:19:54,735
Umutla dövüyorsun kendini.
330
00:19:54,818 --> 00:19:58,238
Bir saniye bile umutsuz kalmaya
gelemiyorsun.
331
00:19:58,947 --> 00:20:00,073
Salıver umudu.
332
00:20:00,157 --> 00:20:01,033
Bırak, gitsin.
333
00:21:04,096 --> 00:21:05,264
EZOTERİK TUZAK
334
00:21:05,347 --> 00:21:06,223
404
AY BULUNAMADI
335
00:21:18,318 --> 00:21:20,654
MAHKÛM
AY R3T8
336
00:21:32,457 --> 00:21:34,293
Nihayet şarkı söyleyebiliyorum.
337
00:21:35,210 --> 00:21:40,632
Kan içmek
Daha yeni doğradığım
338
00:21:41,133 --> 00:21:43,719
Bir gardiyanın güdüğünden
339
00:21:46,096 --> 00:21:51,310
Buydu benim için özgürlük
340
00:21:54,479 --> 00:21:57,482
Hücre arkadaşımı ağlarken izlemek
341
00:21:57,566 --> 00:22:03,405
Sımsıcak işerken
Oyulmuş gözlerinin içine
342
00:22:04,698 --> 00:22:10,162
Buydu benim için özgürlük
343
00:22:11,163 --> 00:22:14,624
Ama gün gibi ortada şimdi
344
00:22:14,708 --> 00:22:20,088
Hapishane benim içimdeydi
345
00:22:20,172 --> 00:22:22,382
Ve aslında içine işediğim
346
00:22:22,466 --> 00:22:28,889
Kendi oyulmuş gözlerimdi
347
00:22:29,973 --> 00:22:34,978
Nihayet çıkarınca mahkûm kıyafetini
348
00:22:35,062 --> 00:22:40,525
Ortaya çıkandır özgürlük dedikleri
349
00:22:53,914 --> 00:22:55,457
Ha siktir.
350
00:23:12,599 --> 00:23:13,600
Günaydın efendim.
351
00:23:13,683 --> 00:23:14,684
Efendim.
352
00:23:14,768 --> 00:23:17,187
Bu şarkıyı seviyorum. Hâlâ iyi bir şarkı.
353
00:23:17,938 --> 00:23:19,189
Efendim...
354
00:23:20,190 --> 00:23:21,733
Bakalım gülüm ne âlemde.
355
00:23:37,958 --> 00:23:38,834
Defolun!
356
00:23:41,920 --> 00:23:43,130
Bir tür tarikat.
357
00:24:11,992 --> 00:24:13,910
Alt yazı çevirmeni: Barış Emre Alkım